Kirpiklerimin arasına sıkıştırdım göz yaşlarımı.
Güne ve geceye sığdırdım iyot olup akarken derine.
İniyorum şimdi bu basamaklardan tek tek ,
ve çıkmadan evvel,
Fark ettim çoktan ben hep kanamalı mevzuların baş kahramanıydım.
Küçük bir kız çocuğuyum;
Taşıyabilirim yüreğimde arda kalanları,
Geçebilirim köhne bir evin can alıcı sokaklarından,
Yakabilirim gözlerim düşerken buğulu camların şuursuz yanlarını.
Yalanlar öğretebilirim, tek bir yalan söylemeden;
Başını bağlayabilirim içimdeki akreplerin öldürmeyen ancak süründüren sessiz yalvarışlarını.
Düşüncelerimi aralarım, ağarmaya başlamışken saçlarım.
Yılanların bile çoğu kez sadakatinin olduğuna inanırım.
Yeni açmaya başlamış gün ışığına hasret çiçeğin dahi,sulanması gerek,
Yeniden soldurmamak adına hazan aylarının.
Yutarken zorlanan, zorlanırken kusan cümlelerin seyrinde izledim.
Yalnızdım.
Metrajı sığdırılmışken yarına ve bu günlere;
İçime derinden asılı sızıların henüz menzilini sabitledim.
İçim kan ağlarken libas vururum avazlarıma.
Üşürüm, eksikken hem kelime hem delil yetersizliğin.
Perişanca diz çökerken üzerime en olmazlar
Bu yüzden hep siyahtır benim, matem rengim.
Küçük bir kız çocuğuydum şimdi.
Ve kalabilirim kendi içimde bile kendime bu kadar fikirsiz.
Lügatıma fazladan sensizlik ekleyebilirim,
Bekleyebilirim ölürken dirilmeyi.
Nezarethanelerde çoğu kez yalnız kalabilirim,
Miladı benden çok uzak vukuatlarımın,
Akarken damla damla zehri.
Henüz kimse yorum yapmamış, ilk yorum yapan siz olun.